Sayfalar

20 Nisan 2013 Cumartesi

Tesadüfen Bir araya Gelmiş Otobüs Ahalisi...- yüksek sesle mi söyledim?!

   Son bir haftadır denk geldiğim tv programlarında yada gazete-dergi yazılarında "uzmanlar" ülkemizde gereğinden fazla antidepresan kullanıldığını söylüyorlar ve onlar uzman olduklarından bu durum üzerine pek düşünmüyordum.
   Bugün otobüse binmek için durakta bekliyordum,bir liseli kız diğerine "Ahmetler nerede?" diye sordu.Öteki de "Kavgaya gittiler" dedi."Saat 4 buçukta gittiler,şimdi 6 buçuk olduğuna göre yeni işleri bitmiştir" dedi.Bu diyalog beni şok etti.Olmamak elde mi Allah aşkına,"Kavga" sanki Hayal Kahvesi falan gibi bir mekanda arkadaşlar orada takılıyorlar der gibi rahat ve kanıksamış şekilde söyledi kız durumu.Yada sanki okulda sivil savunma kolu,kızılay kolu gibi,kavga kolu varda onlar rutin kavgalarına gitmişler gibi.Ya da sanki "Kavga" diye zorunlu seçmeli bir ders varda (bu da saçma,bir kere ders seçmeliyse niye zorunlu???!!!!:) arkadaşlar derste der gibi....Örnekleri ve de bu geyiği uzatmak mümkün ama anlatmak istediğim bu değil...
 Neyse otobüse bindim,otobüsün rutin istikametinde ilerlerken şöförümüzle bir diğer şöför arasında ağız dalaşı başladı.Diğer şöfer sanki tüm gün içinde tutmuşcasına okkalı şekilde bizim şöföre bir güzel giydirdi.Eee tabi otobüs full liseli kaynıyor olunca duruma ilk tepki sesli kahkaha atmak oluyor.Neden sonra orta yaşlı ahali "cıkcık" lamaya başlıyor.Aradan 10 dk geçmiyor ki bizim şöför bir minibüsün yolunu kesip önüne geçiyor,bunu yediremeyen minübüs şöförü otobüse yetişip önüne geçiyor tabi yanımızdan geçerken o da günün anlam ve ehemmiyetine uygun duygu yüklü ve gereğinden samimi konuşmasını yapıyor(kısaca küferediyor da diyebiliriz)Bunlar olurken orta yaşlı bir adam "Ne olacak bu geçliğin hali,çok terbiyesizler,yer bile vermeye yelten miyorlar,siz bizden daha yorgunsunuz tabi siz oturun gibi" iğneleyen laflar söyleyerek zaten gerilmiş olan sinirlerimize ayrı bir gerginlik katıyor.Ki ben ayakta olmama rağmen bu konuşmadan rahatsız oluyorum. bu ve benzeri konuşmaları o kadar çok duydum ki otobüs ve metrolarda feci şekilde bıktım.Hayır sanki sen bunu söyleyince özür dileyip yer veriyorlar.Hadi bunu da geçtim,bunun otobüs olduğunu herkes biliyor,kimse kimseye yer vermek zorunda değil tamamen isteğe bağlı ve sen karşındakini bu şekilde ikna edeceğini düşünüyorsan yanlış yoldasın ayrıca herkesin oturacağı bir araca sahip olmak istiyorsan ya araba alacaksın yada taksi tutacaksın...(Bunları yazıyorum ama emin olun boş yer olsa bile bazen oturmuyorum toplu taşıma araçlarında,beni sinir eden söylenmeleri,haklıyken haksız konumuna düşmek böyle birşey olsa gerek)
  Neyse sonra tam inme vaktim geldi düğmeye basıcam,ama düğmenin önünü bloke eden bir bayan var."Düğmeye basa bilir misiniz" diyorum kadına,kadın yüzüme Fransızca konuşmuşum gibi bakıp geri çekiliyor,"kendin bas" der gibi??!!!
  Veee sonunda otobüsten iniyorum.Ama yürürken aklıma en başta bahsettiğim "ülkemizde gereğinden fazla antidepresan kullanılıyor" haberleri geliyor ve durumu analiz etmeye başlıyorum.Madem ki o kadar çok kişi hap kullanıyor,sadece 15dk lık yolculukta bir birinden garip ve gereksizce agrasif davranış sergileyen bu rasgele oluşmuş kalabalık hap kullanan grubun bir parçası mı değil mi merak etmeden duramıyorum.Parçasıysa belli ki işe yaramıyor,değilse o gruba dahil olmaları zaten fazla olan hap kullanımını dahada arttıracak diyorum kendi kendime.Ama bence uzmanların unuttuğu bir şey var,diğer ülkelere oranla alkol ve uyuşturucu madde kullanımı ülkemizde o kadarda yaygın değil.Hiç yok demiyorum tabi ki ama mesela bazı Avrupa ülkelerinde uyuşturucu bile legal.Sonuçta antidepresanlar da kısmen legal uyuşturucu yerine geçmiyor mu?Bu bilgileri toparlayınca şu sonuca varıyorum,ülkemizde antidepresan kullanımının fazla gözüküyor olmasının sebebi diğer ülkelerde antidepresan muadili bir çok başka ürün kullanılması diyorum ve hatta ülkemizde yeterince antidepresan kullanılmıyor bile diye bilirim:) Elbette her şey zihinde bitiyor ama zihni düzene sokmak için gereken ne zaman ne de para kimsede yok hadi diyelim ki sen de var o zamanda düzgün bir psikolog yada psikiyatrist bulmak da zor."Bana yer verdin,vermedin yada bana yol vermedin,yolumu kestin,neden baktın" gibi havadan sudan sebeplerden cinnet geçirmeyi önlemek için geçicide olsa agrasif kalabalığın antidepresan kullanmasını diliyorum ya da daha yapıcı-kısa sürede sonuca götüre bilecek bir önerisi olan varsa üzerinde düşünmek isterim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder