Sayfalar

25 Haziran 2013 Salı

Freedom Writers - Özgürlük Yazarları - İzlesek mi?!

Pinned Image



Film Özeti

23 yaşındaki idealist genç öğretmen Erin Gruwell (Hilary Swank), ilk ders günü için Wilson Lisesi’nin kapısından adımını atarken içine girmekte olduğu yepyeni dünyayı kucaklamaya hazırdır. Sınıfında çok çeşitli ırk ve toplum katmanlarından gelen sorunlu öğrenciler- vardır. Hepsinin de günü yaşamaktan başka umudu, beklentisi kalmamış gibidir. Gençlerin durumuna yüzeysel bakınca, paylaştıkları tek şey birbirlerine karşı nefretleridir. Derslere aktif katılımı şiddetle reddettikleri gün gibi ortadadır. Buna rağmen Erin günlük bazda onların ilgisini çekebilmek için çeşitli yöntemler denemeye çalışır. Ancak filmin odak noktasına getto gerçeklerinin gelmesi uzun sürmez. Erin’in sınıfındaki bir Latin çete üyesinin yakından tanıklık ettiği ırkçı kökenli çeteler çatışmasının yankıları ve Erin’in ders sırasında yasakladığı ırkçı karikatür yüzünden sınıfta ateşli tartışmalar başlar. Öğrenciler, genç öğretmeni kendilerini dinlemeye zorlarlar. İdealist gözlüklerini çıkartmasını, gençlerin sokaklardaki ilan edilmemiş savaş ortamından hayatta kalış hikayelerini dikkate almasını isterler. Erin artık öğrencilerle iletişim kurmaya başlamıştır. Sınıfa öncelikle müziği ve bir başka tür gettonun edebiyatı kabul edilen “The Diary of Anne Frank”ı getirir. Bu basit araçlar sayesinde, hoşgörüsüz ortamın acısını çeken ve kendi topluluklarının dışındaki dünyayla sürekli mücadele halinde olan öğrencilerin gözlerini açmaya başlar.





Pinned Image



 Öncelikle gerçek bir öykü olşu filmi benim için cazip kılmıştı.The Freedom Writer's Diary kitabından ve Wilson lisesi gençlerinden hareketle yapılmış bir film.İzlerken bir çok duyguyu yakalaya bildim.Öğrencilerin yaşadığı onca zorluğun farkına varırken söz konusu öğretmenin kimsenin ondan özel olarak istememesi yada onu desteklememesine rağmen yaptığı şeye dört elle sarılması beni cidden etkiledi.

Pinned Image















Pinned Image

Film ayrımcılık,ötekileştirme,insan hakları v.b birçok konuya da değiniyor.Bunların yanı sıra ,filmin bir bölümünde doğru olanı yapmakla kolay olanı yapmak arasındaki ayrımıda gözlemleye biliyoruz.


Pinned Image


Pinned Image

Uzun lafın kısası,ben bu filmden çok etkilendim.Öğretmenim diye ortalıkta gezinen bir sürü kişi var kaçı gerçekten öğretmen olabiliyor diye sormak istiyorum ve bu filmi herkesin izlemesini tavsiye ediyorum.


Pinned Image




Pinned Image


Pinned Image

IMDB sitesinden 7,4 puan almış olan bu film bence 10 puanı hak ediyor çünkü insan karakterleri içselleştirince filmler yada kitaplar daha bir anlamlı oluyor.Bu sebeple size göre 10 puanlık bir film olmaya bilir ama bence izlediğinize pişman olmayacağınız bir film olduğu kesin :)

Pinned Image



Pinned Image

Son 4 senedir bende hep filmdeki öğretmen gibi hissediyorum.İyi ve doğru olduğuna inandığım şeyler için yoğun bir şekilde mücadele edip hiç destek görmüyorum.Tıpkı filmdeki öğretmen gibi belki daha iyi işlere girip çalışa bilecekken ben başka insanlar ve başka canlılar için mücadele etmeyi tercih ediyorum.Ne takdir görüyorum,ne saygı, ne de yardım ama bu beni yıldırmıyor.Hele ki bu filmi gördükten sonra yılmamam gerektiğine daha da inandım.Çünkü ben insan hayatlarına dokunuyorum,bunu kesinlikle hissede biliyorum ki bu cidden çooook zor birşeydir.Kimse sizi hemen hayatına kabul etmez,karşınızdakini buna değer görüp bunun için mücadele etmeniz gerekir ki çoğu insan aşırı meşgul,ilgisiz, ben merkezci v.b olduğundan bunu yapmaz yada yapamaz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder