Sayfalar

25 Aralık 2015 Cuma

did I say it out loud? -- hani... -- yüksek sesle mi söyledim?


Hani boş vermek istersin de, elinden gelmez...
Hani hep gerekli olanı yaptığını sanırsın,olması gerekeni yapmaya çalışırsın...
Hani bir yere sıkışmış hissedersin.. Kıpırdamaya ne halin ne de isteğin kalmıştır...
Hani söyleyecek çok şeyin vardır da, dinlemesi gereken yoktur ortada...
Hani salak yerine koyulursun ama çirkinleşmeyi sevmediğinden "peki" der geçersin...
Hani alacaklılar teker teker değilde toptan gelir kapıya... Oysa kimseye verebileceğin bir şey yoktur..
Hani şartlara uymaya çalışırsın da bir türlü "istenildiği" gibi olmaz.. Boşuna olduğunu anlarsın...
Hani herkese her şeye küfredip,çekip kapıyı gitmek istersin.. Ama nereye olduğunu bilemezsin...
Hani hesap sormak istersin,buna hakkın yok diyecek olma ihtimalleri olduğunu bile bile....
Hani kendine çok kızarsın.. Kendinden kurtulasın gelir,yapamazsın,nereye gitsen kendinlesindir...
Hani "bitsin" istersin her şey...
Hani insanlardan soğursun.. Kendin de dahil...
Hani her yanında mecburiyetlerin belirdiğini hissedersin...
Hani bir şeylerden vazgeçmen gerektiğini bilirsin de nasıl yapılacağını bilemezsin...
Hani umut ediyor olmanın gelmişine geçmişine sövesin gelir...
Hani çığlık atasın gelir... "bu da yapılmaz" diyesin gelir ama tutarsın her zaman ki gibi kendini...
Hani an gelir konuşamazsın... Tutamazsın da göz yaşını.. Sessizce süzülür...
Hani tutmak istersin kendini,yaşlar akmasın istersin ama olmaz...
Hani sonunda rezil olmak pahasına bağıra çağıra ağlamak istersin...
Ama nasıl yapıldığını unuttuğundan,bunca zaman kendini tutmuş olmanın verdiği kontrollülükle ancak sessizce süzülen göz yaşların olur... Ağlamayı bile artık istediğin gibi yapamıyorsundur....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder