Sayfalar

kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Aralık 2015 Çarşamba

III. Richard - William Shakespeare - Okusak mı?!

III. RichardIII. Richard by William Shakespeare
My rating: 4 of 5 stars

Shakespeare yine yapacağını yapmış ve dramatik ironilerle,doğa üstü olay ve varlıklarla,hazır cevap-Machiavellian karakterlerle bezeyerek King Richard 3th oyununu ,izleyici/okuyucu için unutulmazlar arasına yerleştirmeyi başarmış. Özellikle ilahi adalet temasının vurgulandığı bir çok nokta olması okuyucu/izleyiciye umut aşılıyor. House of Cards'ın Francis Underwood'unu, Game of Thrones'un Lord Varys'ini ve Lord Bealish'ini yada Othello'nun Iago'sunu karakter olarak okuduğunuz/izlediğiniz parçada görmekten keyif aldıysanız bu oyunu mutlaka izleyin/okuyun...

View all my reviews

4 Eylül 2015 Cuma

emrah serbes - alıntı - ... kuruyemişçi ya , karışık vereyim tutkusu :D

“Ben çalışayım didineyim, sabahın yedisinde açayım dükkanı 

sen oku diye. Özel hoca tutayım sen oku adam ol diye. Sen de 

çaba sarf etsene biraz. Serseri puşt! Hıyarağası pezevenk! İt!"

Babama kızdığı anlarda bir küfür yetmez, illaki yanına 

alakalı 

alakasız çeşit yapacak, kuruyemişçi ya, karışık vereyim 

tutkusu.” 

― Emrah SerbesErken Kaybedenler

Haruki Murakami - Norwegian Wood - quote - death...

Haruki Murakami - Norwegian Wood

3 Eylül 2015 Perşembe

emrah serbes - alıntı - bir derviş ya da manyakoğlumanyağın teki değilseniz ...

“Bir derviş ya da manyakoğlumanyağın teki değilseniz 

olayları küçültmeden ya da büyütmeden, oldukları gibi kabul 

ederek yaşayamazsınız.” 

― Emrah SerbesErken Kaybedenler

29 Ağustos 2015 Cumartesi

emrah serbes - erken kaybedenler - alıntı - anlaşılmayan inceliklerim yüzünden ...

“Anlaşılmayan inceliklerim yüzünden kabalaşmaya mecbur 

kalmaktan nefret etmişimdir.” 


― Emrah SerbesErken Kaybedenler

emrah serbes - alıntı - erken kaybedenler - .. Beni boş ver.Konu ben değişim.Hiçbir zaman da olmadım...


Rastgele bir numara çevirdim, genç bir kız açtı.
“Pardon devlet memuru musunuz?”
“Sapık mısın?”
“Hayır. Memur musunuz?”
“Değilim.”
“Güzel. Ben sapık değilim siz de memur değilsiniz. Peki o zaman bu şehrin en işlek caddesi neresi acaba? Herkesin bir gün mutlaka geçeceği cadde.”
“Ne bileyim, İstiklal Caddesi herhalde. Sen kimsin?”
“Bu hayatta rastgele çevirdiği telefon numaralarında karşısına çıkan seslerden başka kimsesi kalmamış biriyim. Belki de ben senin şuuraltınım.”
“Kaç yaşındasın sen?”
“Beni boş ver. Konu ben değilim ki. Hiçbir zaman da olmadım. Asıl sen kimsin? Senin heyecanların neler, tutkuların neler, hayal kırıklıkların neler? Şu hayatta başın sıkıştığında ilk kimi ararsın? Seni karşılıksız seven insan kimdir, ne halt yersen ye seni bağrına basacak insan kimdir? Eğer böyle biri varsa bu akşam onu ara, halini hatrını sor bu vesileyle. Yoksa sen de bir gün benim gibi yapayalnız kaldığında, ufacık bir şeyi danışmak için bile arayacak kimseyi bulamazsın. Bu sözlerimi harcanmış yıllarımın manifestosu olarak kabul edebilirsin. Çünkü büyük bir tecrübeyle konuşuyorum, tecrübe ıstıraptır güzelim ve zannettiğinden çok daha fazla ıstırap çektim. İstersen sonra yine araşalım, daha 64 dakika bedava konuşma hakkım var çünkü…
—  Emrah Serbes

kürk mantolu madonna - sabahattin ali - alıntı - şimdi aramızda noksan ...

29 Ocak 2015 Perşembe

kürk mantolu madonna - sabahattin ali - alıntı

“Dünyada sizden, yani bütün erkeklerden niçin bu kadar çok nefret ediyorum, biliyor musunuz? Sırf böyle en tabii haklarıymış gibi insandan birçok şeyler istedikleri için. Beni yanlış anlamayın, bu taleplerin muhakkak söz haline gelmesi şart değil. Erkeklerin öyle bir bakışları, öyle bir gülüşleri, ellerini kaldırışları, hulasa kadınlara öyle bir muamele edişleri var ki… Kendilerine ne kadar fazla ve ne kadar aptalca güvendiklerini fark etmemek için kör olmak lazım. Herhangi bir şekilde talepleri reddedildiği zaman düştükleri şaşkınlığı görmek, küstahça gururlarını anlamak için kafidir. Kendilerini daima bir avcı, bizi zavallı birer av olarak düşünmekten asla vazgeçmiyorlar. Bizim vazifemiz sadece tabi olmak, itaat etmek, istenilen şeyleri vermek. Biz isteyemeyiz, kendiliğimizden bir şey vermeyiz. Ben bu ahmakça ve küstahça erkek gururundan tiksiniyorum. Anlıyor musunuz?” 
― Sabahattin AliKürk Mantolu Madonna

12 Ekim 2014 Pazar

paper towns - by john green - quote when did we see each other ...

“When did we see each other face-to-face? Not until you saw into my cracks and I saw into yours. Before that, we were just looking at ideas of each other, like looking at your window shade but never seeing inside. But once the vessel cracks, the light can get in. The light can get out.” 
― John GreenPaper Towns